‘Brighton Kadın Ve Spor Deklarasyonu’na İlk İmza Mehmet Terzi’den
Kadınların sporlara tüm seviye ve görevlerde katılımlarının artırılmasını hedefleyen Brighton Kadın ve Spor Deklarasyonu’na Türkiye’den ilk imzayı Federasyon Başkanımız Mehmet Terzi attı.
Makedonya’da düzenlenen Avrupa Atletizm Birliği’nin 23’üncü kongresinde EA Başkanı Hansjörg Wirz ve 32 üye ülke federasyonu; cinsiyet eşitliğini sağlayarak kadınların tüm yerel, ulusal ve uluslararası sporlarda, kanun, tüzük ve yönetmelikler bazında yer almalarına hedefleyen Brighton Kadın ve Spor Deklarasyonu’nu imzaladı.
Deklarasyona şu ana kadar aralarında IOC, IAAF, WADA gibi kurumlarında olduğu dünya genelinden 300 kadar diğer spor kuruluşu imza atarken, deklarasyonu Türkiye’den destekleyen ilk kuruluş Türkiye Atletizm Federasyonu oldu.
Avrupa Atletizm Birliği Konsey Üyesi ve Kadın Liderler Çalışma Grubu Başkanı Dr. Sylvia Barlag ile EA Genel Direktörü Christian Milz'in yer aldığı törende deklarasyonu imzalayan Federasyon Başkanımız Mehmet Terzi; kadınların atletizmin her alanında yer almalarını desteklediklerini ve kadın katılımcıları kutladıklarını belirterek, TAF Yönetim Kurulu’nda da iki kadın üyelerinin bulunduğunu hatırlattı.
Kadınların Sporun Tüm Unsurlarında Yer Alması Hedefleniyor
1994 Yılında 82 ülkeden 280 delegenin katılımıyla İngiltere’nin Brighton kentinde Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) desteğiyle Britanya Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen kongrenin sonuç bildirgesi olarak yayınlanan Brighton Spor ve Kadın Deklarasyonu ile dünya üzerindeki kadın sporcuların desteklenmesi kararı alındı. Kadın ve Spor Uluslararası Çalışma Grubu tarafından hazırlanan deklarasyon ile; kadınların sporun tüm unsurlarında yer almalarını sağlayacak ve buna değer verecek bir spor kültürü geliştirmek amaçlanıyor.
Sporun yönetiminde ya da tanıtımında rol alan tüm hükümetlere, kamu otoritelerine, kurumlara, ticari ya da eğitsel kuruluşlara hitap eden deklarasyon; kadınların dünya nüfusunun yarısından fazla olmasına karşın spora katılımlarının erkeklerden daha düşük olduğunu vurguluyor. Son yıllarda spora kadın katılımı artsa da liderlik ve karar vericilik alanlarında kadınların azlığının altının çizildiği, kadınların sayısının sporun tüm unsurlarında artmadıkça, “eşit fırsatlar” sağlanmamış olacağı belirtilirken; kadınlara erkekler ile eşit fırsatlar verilmesini ve bu amaçla hitap ettiği kurumların belli prensipler belirlemesini de öngörüyor.
[gallery ids="11860,11859,11858,11857,11856,11861"]